Bazen ilişkilerde kişilerin birbirine sergilediği zarar verici tutumlar, fikir ayrılıkları; bazense kişinin kendi tarihçesini, ilksel ilişki kalıplarına dair temsilleri karşısındakinin üzerine yansıtması ile oluşan ruhsal durumları ve iletişim önyargılarını içeren birtakım problemler olabilir.
Bu durumlara dair duygular, ilişkiyi sürdürebilmek, çatışmadan kaçmak adına geri plana atıldığında ve ilişkinin sadece olumlu yönleri ele alındığında, ele alınamayan -korku, kaygı, öfke gibi- duyguların kişilerin zihninde çığ gibi büyüdüğününü görürüz.
Bakım verenlerle kurulan ilk ilişkilerimizde temel bir güven, sevildiğine dair temel bir inanç ve bunlarla da bağlantılı yalnız kalabilme kapasitesi geliştirmemiz halinde etrafımızı keşfe çıkıp ilk nesnelerimizin dışında, ötekiler ile karşılaştığımızda bu duygular temelinde yeni ilişkilere atılırız. Bu durum çatışma olsa dahi onarılacağına, olumsuzların bir çırpıda ilişkilendiğimiz kişideki ‘biz’i bitirmediğine dair bir zeminde ilişki yaşamayı içerir. Çaba sergileyip onarılamadığı durumda ise yalnız kalabilme kapasitesi sayesinde, kendi ruhsal alanını korumak adına ayrılabilmeyi de içerir. Çünkü ayrılmadan büyüyemeyiz. Her ayrılık, ilişkide bulunduğumuz kişiden bir şeyleri kendiliğimize katmayı, öğrenmeyi, ruhsal genişlemeyi içerir.
Bu ilişkilenme tarzı gelişemediğinde, kişide güvensizlik içinde kalmaya, sevildiğine dair kanıtlar aramaya ve kaybetmemek adına kaotik ilişkilerin içinde yer almaya dair bir eğilim oluşabilir. İlişkide rahatsız olunan durumlar ayrılma kaygısı, yargılanma, yalnızlık korkusu gibi durumlar sebebiyle ele alınamaz. Ele alınmadığında kişinin ilişkilenme tarzı da büyüyemez olgunlaşamaz ve kişi, daimi bir döngü içinde bulur kendini.
İlişkilerde çatışma gereklidir. İki tarafın da sabit kaldığı bir ilişki tarzı mümkün değildir.İlişki kurmak süreç içerisinde kişilerin değişen beklenti, arzu, eğilimlerini de içine alan canlı bir kavramdır. Bunlar da ancak çatışma ve sonucunda gelen uzlaşmalar ile ilişkinin farklı biçimlere yontulması ile sağlanır.
Klinik Psk. Deniz Şipka
Yetişkin/Bireysel Psikoterapi

Comments